Meleklerin Görevleri ve
Çeşitleri
Ayet ve hadislerde sayıları hakkında herhangi bir
bilgi bulunmayan fakat pek çok oldukları anlaşılan meleklerin temel görevleri
Allah(cc)'a kulluk ve O, neyi emrederse onu yerine getirmektir. Melekler
görevleri açısından şu gruplarda incelenebilirler:
Cebrail, dört büyük melekten biridir. Allah(cc) tarafından
vahiy getirmekle görevlidir. Cebrail'e (a.s.) güvenilir ruh anl***** gelen
"er-Rühu'l-emîn" de denilmiştir: "O (Kur'an'ı) korkutuculardan olasın diye
Rühulemîn senin kalbine indirmiştir" (eş-Şuara 26/193-194). Bir başka ayette de
ona Rühul-kudüs adı verilmiştir: "...Kur'an'ı Rabbinden hak olarak Rühulkudüs
indir*miştir" (en-Nahl 16/102). Cebrail, meleklerin en üstünü ve en büyüğü,
Allah(cc)'a en yakını olduğu için kendisine "meleklerin efendisi" anlamında
seyyidü'l-melaike denilmiştir.
Mîkail, dört büyük
melekten biri olup, kainattaki tabii olayları ve yaratıkların rızıklarını idare
etmekle görevlidir.
İsrafil’in görevi sura
üflemektir. İsrafil, sura iki kez üfleyecek, ilkinde kıyamet kopacak,
ikincisinde ise tekrar diriliş meydana gelecektir.
Azrail ise, görevi ölüm sırasında canlıların ruhunu almak
olduğu için "melekü'l-mevt" (ölüm meleği) adıyla anılmıştır: "De ki: Size vekil
kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz"
(es-Secde 32/11).
Kiramen Katibin, insanın sağında
ve solunda bulunan iki meleğin adıdır. Sağdaki melek iyi iş ve davranışları,
soldaki ise kötü iş ve davranışları tesbit etmekle görevlidir. Hafaza melekleri
adı da verilen bu melekler kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere şahitlik
de edeceklerdir. Kur'an'da bu melekler hakkında şöyle buyurulmuştur: "İki melek
(insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarınızı yazmaktadırlar. İnsan
hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın"
(Kaf 50/17-18), "Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar
vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler" (el-İnfitar
82/10-12).
Münker ve Nekir, ölümden sonra kabirde
sorgu ile görevli iki melektir. "Bilinmeyen, tanınmayan, yadırganan" anlamındaki
münker ve nekir, mezardaki ölüye, hiç görmediği bir şekilde görünecekleri için
bu ismi almışlar*dır. Bu iki melek kabirde ölülere, "Rabbin kim? Peygamberin
kim? Kitabın ne?" diye sorular yöneltecekler, alacakları cevaplara göre ölüye
iyi veya kötü davranacaklardır.
Hamele-i Arş, arşı
taşıyan meleklerin adıdır. Kur'an'da haklarında şöyle buyurulur: "Arşı yüklenen,
bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ile tesbih ederler.
O'na iman ederler..." (el-Mü'min 40/7).
Mukarrebun ve
İlliyyun adıyla anılan melekler, Allah(cc)'ı tesbih ve anmakla görevli
olup, Allah(cc)'a çok yakın ve O'nun katında şerefli mevkii bulunan meleklerdir
(en-Nisa 4/172). Cennet ve cehennemdeki işleri yürütmekle görevli melekler de
vardır (bk. er-Ra'd 13/23-24; et-Tahrîm 66/6; el-Müddessir
74/29-31).
Bunlardan başka,
insanın kalbine
doğruyu ve gerçeği ilham etmekle
(Tirmizî, "Tefsir",
3),
namaz kılanlarla birlikte Fatiha süresinin bitiminde "amin"
demekle
(Buharî, "Ezan", 111, 112; "Da'avat", 63; Müslim,
"Salat", 18),
hergün sabah ve ikindi namazlarında müminlerle birlikte
olmakla
(Buharî, "Mevakit", 16; Müslim, "Mesacid",
37),
Kur'an okurken yeryüzüne inmekle
(Buharî, Fezailü
'l-Kur'an, 15; Müslim, "Müsafîrîn", 36),
sokakları ve yolları dolaşıp
zikir, Kur'an ve ilim meclislerini arayıp bulmakla
(Buharî,
"Da'avat", 66; Müslim, "Zikr", ,
müminlere (Ahzab 33/43) özellikle
bilgin olan müminlere rahmet okumakla
(Tirmizî, "İlim",
19),
sadece Allah(cc)'a hamd ve secde etmekle (A'raf 7/206) görevli
melekler de vardır.
Melekler nasıl
varlıklardır?
Nurdan yaratılan ve insandan tamamen farklı olan
melekler Allah(cc)'a isyân etmezler. Hangi iş için yaratılmış iseler o işi
yaparlar. Daimâ Allah(cc)'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle
işaret edilmiştir.
“Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar
ve emrolundukları şeyleri yaparlar.” (Nahl, 16/50), “Şüphesiz Rabbin katındaki
(Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na
secde ederler” (A’raf, 7/206),
Melekler bir anda Allah(cc)'ın emrettiği
bir mekândan diğer bir mekâna intikal edecek, hatta yerleri ve gökleri dolaşacak
bir kabiliyette yaratılmışlardır. Kur'ân-ı Kerim'de meleklerin kanatlı varlıklar
olduğu ifade edilmemtedir:
“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri
ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah(cc)'a mahsustur. O, yaratmada
dilediğini arttırır..”(Fâtır,35/1)
Melekler son derece kuvvetli ve
süratli varlıklardır.
İnsanların yapamadıklarını kolayca yaparlar,
ulaşamadıkları yerlere çabucak ulaşırlar.
Melekler, Allah(cc)'ın
emirleriyle farklı şekillere girebilirler. Örneğin Cebrâil, Hz. Peygamber'e
gelirken bazen Dıhye adındaki sahabi gibi görünmüş,
bazen da kimsenin
tanıyamadığı bir yabancı gibi gelmiştir (Müslim; Îmân; 1).
Hz. İbrahim ve
Hz.Meryem'e gönderilen meleklerin de birer insan şeklinde göründükleri yine
Kur'ân'da haber verilmektedir (Meryem 19/16-17; Hûd 11/69-70).
Çeşitleri
Ayet ve hadislerde sayıları hakkında herhangi bir
bilgi bulunmayan fakat pek çok oldukları anlaşılan meleklerin temel görevleri
Allah(cc)'a kulluk ve O, neyi emrederse onu yerine getirmektir. Melekler
görevleri açısından şu gruplarda incelenebilirler:
Cebrail, dört büyük melekten biridir. Allah(cc) tarafından
vahiy getirmekle görevlidir. Cebrail'e (a.s.) güvenilir ruh anl***** gelen
"er-Rühu'l-emîn" de denilmiştir: "O (Kur'an'ı) korkutuculardan olasın diye
Rühulemîn senin kalbine indirmiştir" (eş-Şuara 26/193-194). Bir başka ayette de
ona Rühul-kudüs adı verilmiştir: "...Kur'an'ı Rabbinden hak olarak Rühulkudüs
indir*miştir" (en-Nahl 16/102). Cebrail, meleklerin en üstünü ve en büyüğü,
Allah(cc)'a en yakını olduğu için kendisine "meleklerin efendisi" anlamında
seyyidü'l-melaike denilmiştir.
Mîkail, dört büyük
melekten biri olup, kainattaki tabii olayları ve yaratıkların rızıklarını idare
etmekle görevlidir.
İsrafil’in görevi sura
üflemektir. İsrafil, sura iki kez üfleyecek, ilkinde kıyamet kopacak,
ikincisinde ise tekrar diriliş meydana gelecektir.
Azrail ise, görevi ölüm sırasında canlıların ruhunu almak
olduğu için "melekü'l-mevt" (ölüm meleği) adıyla anılmıştır: "De ki: Size vekil
kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz"
(es-Secde 32/11).
Kiramen Katibin, insanın sağında
ve solunda bulunan iki meleğin adıdır. Sağdaki melek iyi iş ve davranışları,
soldaki ise kötü iş ve davranışları tesbit etmekle görevlidir. Hafaza melekleri
adı da verilen bu melekler kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere şahitlik
de edeceklerdir. Kur'an'da bu melekler hakkında şöyle buyurulmuştur: "İki melek
(insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarınızı yazmaktadırlar. İnsan
hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın"
(Kaf 50/17-18), "Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar
vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler" (el-İnfitar
82/10-12).
Münker ve Nekir, ölümden sonra kabirde
sorgu ile görevli iki melektir. "Bilinmeyen, tanınmayan, yadırganan" anlamındaki
münker ve nekir, mezardaki ölüye, hiç görmediği bir şekilde görünecekleri için
bu ismi almışlar*dır. Bu iki melek kabirde ölülere, "Rabbin kim? Peygamberin
kim? Kitabın ne?" diye sorular yöneltecekler, alacakları cevaplara göre ölüye
iyi veya kötü davranacaklardır.
Hamele-i Arş, arşı
taşıyan meleklerin adıdır. Kur'an'da haklarında şöyle buyurulur: "Arşı yüklenen,
bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ile tesbih ederler.
O'na iman ederler..." (el-Mü'min 40/7).
Mukarrebun ve
İlliyyun adıyla anılan melekler, Allah(cc)'ı tesbih ve anmakla görevli
olup, Allah(cc)'a çok yakın ve O'nun katında şerefli mevkii bulunan meleklerdir
(en-Nisa 4/172). Cennet ve cehennemdeki işleri yürütmekle görevli melekler de
vardır (bk. er-Ra'd 13/23-24; et-Tahrîm 66/6; el-Müddessir
74/29-31).
Bunlardan başka,
insanın kalbine
doğruyu ve gerçeği ilham etmekle
(Tirmizî, "Tefsir",
3),
namaz kılanlarla birlikte Fatiha süresinin bitiminde "amin"
demekle
(Buharî, "Ezan", 111, 112; "Da'avat", 63; Müslim,
"Salat", 18),
hergün sabah ve ikindi namazlarında müminlerle birlikte
olmakla
(Buharî, "Mevakit", 16; Müslim, "Mesacid",
37),
Kur'an okurken yeryüzüne inmekle
(Buharî, Fezailü
'l-Kur'an, 15; Müslim, "Müsafîrîn", 36),
sokakları ve yolları dolaşıp
zikir, Kur'an ve ilim meclislerini arayıp bulmakla
(Buharî,
"Da'avat", 66; Müslim, "Zikr", ,
müminlere (Ahzab 33/43) özellikle
bilgin olan müminlere rahmet okumakla
(Tirmizî, "İlim",
19),
sadece Allah(cc)'a hamd ve secde etmekle (A'raf 7/206) görevli
melekler de vardır.
Melekler nasıl
varlıklardır?
Nurdan yaratılan ve insandan tamamen farklı olan
melekler Allah(cc)'a isyân etmezler. Hangi iş için yaratılmış iseler o işi
yaparlar. Daimâ Allah(cc)'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle
işaret edilmiştir.
“Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar
ve emrolundukları şeyleri yaparlar.” (Nahl, 16/50), “Şüphesiz Rabbin katındaki
(Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na
secde ederler” (A’raf, 7/206),
Melekler bir anda Allah(cc)'ın emrettiği
bir mekândan diğer bir mekâna intikal edecek, hatta yerleri ve gökleri dolaşacak
bir kabiliyette yaratılmışlardır. Kur'ân-ı Kerim'de meleklerin kanatlı varlıklar
olduğu ifade edilmemtedir:
“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri
ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah(cc)'a mahsustur. O, yaratmada
dilediğini arttırır..”(Fâtır,35/1)
Melekler son derece kuvvetli ve
süratli varlıklardır.
İnsanların yapamadıklarını kolayca yaparlar,
ulaşamadıkları yerlere çabucak ulaşırlar.
Melekler, Allah(cc)'ın
emirleriyle farklı şekillere girebilirler. Örneğin Cebrâil, Hz. Peygamber'e
gelirken bazen Dıhye adındaki sahabi gibi görünmüş,
bazen da kimsenin
tanıyamadığı bir yabancı gibi gelmiştir (Müslim; Îmân; 1).
Hz. İbrahim ve
Hz.Meryem'e gönderilen meleklerin de birer insan şeklinde göründükleri yine
Kur'ân'da haber verilmektedir (Meryem 19/16-17; Hûd 11/69-70).